Farklı alanlardaki birçok başarılı girişimcinin en büyük ortak noktası eğitim hayatlarındaki başarısızlıkları. Peki bunun nedeni nedir?

Her çocuk başka bir dünya. Her çocuğun ilgisi, yeteneği, kapasitesi, zihinsel durumu farklı. Önce bunun bilincinde olmak gerekiyor.

Okulun belirlediği müfredatın kalıplarına göre şekil aldığında okulda başarılı olan çocuk, okul bitip de hayatın müfredatına sıra geldiğinde bocalıyor. Çünkü hayatta başarılı olabilmesi, kendisine çizilen çerçeveden çıkıp fark yaratabilmesi için, yıllarca okulda öğrendiği, çocukluğundan gençliğine kadar zihnine yerleştirilen o kalıpları kırıp “Ben, kendim olarak, kendi fikirlerimle buradayım” demesi gerekiyor. Bu da çok kolay olmuyor maalesef.

Disleksi ya da farklı bir öğrenme güçlüğü olan bazı çocuklar şanssızlık olarak düşünülen durumlarını kendi şanslarına çevirebildiği için başarılı olabiliyorlar. Yani yine mücadele… Bazen yaşadığı coğrafya, bazen ekonomi, bazen de çevre ya da aile baskısı derken birçok şeyi başarabilecek o çocuk kendini gerçekleştiremeden insanların büyük bir kısmı gibi çarkın dişlilerinden biri haline geliyor.

Ivan Illich 1971’de yayımlanan Okulsuz Toplum kitabında, “Genç insanlar, kendi hayal güçlerinin müfredatın sunduğu eğitimle şekillendirilmesine izin vermektedirler ve her çeşit kurumsal planlamaya karşı şartlandırılmaktadırlar. “Eğitim” bu insanların hayal güçlerinin sınırlarını daraltmaktadır.” diyor. O günden bugüne maalesef çok da bir değişiklik olmamış diyebiliriz.

Tüm Videolar için ► https://www.youtube.com/@alikocedu/vi…
Shorts Videolar için ► https://www.youtube.com/@alikocedu/sh…
Yeni Videoları Kaçırmamak İçin ► https://www.youtube.com/@alikocedu/fe…